Gezen Hoca Seyahat Bloğu

"Ya Baba Seyyidina Hasan Sabbah"      Yıllar önce Vladimir Bartol'un "Fedailerin Kalesi Alamut" romanını okuduğumda hikaye beni çok etkilemişti ama birgün oraya gitmek aklımda yoktu. Gel zaman, git zaman gezmeye başlayıpta yerimde duramayınca, 2015'te aklıma düştü ve Alamut Kalesine gitmeye karar verdim.Gittiğimde Aralık ayıydı,yerde 5 cm kadar kar vardı.Ve dağa tek başıma tırmandım,kimse yoktu. Hala duran kale kapısına vardığımda hissettiklerimi anlatamam.  Alamut Kalesinin Kapısı İddiaya göre müritler Seydunaları Hasan Sabbah'ın cennetin anahtarına sahip olduğuna inandırılmışlardır.      Romanda kale etrafındaki Deylem krallarının bahçelerinden;bu bahçelerin kurandaki cennet tasviriyle benzer hale getirilerek; şarap,türlü nimetler,insanlara saldırmayan vahşi hayvanlar ve dünyanın türlü yerlerinden getirilmiş güzel kızlarla dolu olduğu; seyduna'nın müritleri uyuşturarak bu bahçelere taşıttığı;müritlerin kendine ...

     Daha önceki israil yazılarımda vurgulamayı unuttuğum önemli bir husus var. İsrail'e gitmeyi düşünenler içim cuma-cumartesi günü gitmeyin derim. Çünkü cuma öğleden sonra başlayıp cumartesi akşama kadar şabat'tır. Şabat yahudilerde kutsal gündür ve o süre boyunca çalışmak yasaktır. Bu durum tanrının dünyayı 6 günde yaratıp 7. gün dinlendiği inancından geliyor. Ülkede hayat yarı yarıya duruyor.Ben cuma günü gittim havaalanından TelAviv'e otobüs bulamadım.Ne otobüs,ne tren,ne dolmuş;hiçbiri çalışmıyor. Mecburen taksiye tam 45 dolar verdim. Acısı hala geçmedi.Siz siz olun dediğimi yapın ki böyle kötü bi tecrübe yaşamayasınız.

  Sahi Nerden Geliyor bu değirmenin suyu?       Vallahi zengin değilim.Önce bunu söyliyim. Millet araba,arsa alırken ben artırabildiğim 3 kuruşla dünyayı gezmeyi tercih ediyorum. Bununla birlikte dünyayı gezmekte ucuz değil.Özellikle son devalüasyondan sonra yapıcağınız herhangibir 1 haftalık gezinin maliyetinin 1500 TL'nin altında olması imkansız görünüyor. Ben kendi adıma en ucuz uçak,tren,yiyecek,iletişim imkanları ne varsa onları kullanıyorum. 3-5 kuruş daha ucuz diye saatlerce son treni beklediğimi,otel parası vermemek için tren garında,parkta yattığımı,odaları 12-15 kişilik hostellerde kaldığımı biliyorum. Lokantada yemek yemek yerine,ekmek arası peynir,dilim pizza yiyorum.Mesela İsrail'de hayat çok pahalı olduğu için 10 gün aynı su şişesini sebilden doldurup içtim.Ve bunlar istisna değil genel durumum bu.Bütün bunlara rağmen dünyayı gezmek öyle bişey ki; nasıl desem; Dadından yinmez. :-)