Giridin derdi büyüktür demiş şair. 1979 yılında şahın kaçıp da
humeyninin iran'a dönüşünün üzerinden neredeyse 40 yıl geçti. Bu yazı
bir türkiyelinin gözünden iranın içinde bulunduğu durumun
yansıtılmasıdır.
En sonda söyliyceğim şeyi en başta söyliyim.
İran'da özgürlük istemekten daha büyük bi suç yoktur.
İran'da özgürlük istemekten daha büyük bi suç yoktur.
İrana
gitmeden evvel belli bir tedirginlik vardı bende. İlk kez şeriatla
yönetilen bir ülkeye gidiyor olacaktım. Basında yeralan haberlere
bakarsak, bunların bir bölümü asparagas olsa bile durumun iç açıcı bir
tarafı yoktu. Bu endişemi daha önce irana giden bir arkadaşımla
paylaştığımda bana
"Devrim muhafızları heryerde, kaşınmazsan bişey olmaz" demişti.
Önce
acılardan başlayalım. Efendim ülke mollalar tarafından
yönetiliyor. Bunlar da iran'ın kum kentinde konuşlanmış
durumdalar. Memleketin genel hali harap.Tahran gaz kokuyor. Belediyecilik
yok. Araçlar çok eski, müthiş egzos salınımı yapıyorlar ve hava çok
kirli. Metro oldukça kısıtlı.Metrobüse benzer ilkel bi hat yapmışlar, çok
verimsiz. İstanbul trafiğimi dediniz; hayır; siz asıl trafiği tahranda
görün,hiç kımıldamıyor. Sarımtrak binalar,şehir merkezinde heryerde
iran-ırak savaşında vs.. ölmüş insanların duvarlara çizilmiş portreleri
ve tabi humeyni ve hamaneyin fotoları. Heryerdeler. Ben gittiğimde 40
günlük kerbela yası vardı,gönderlere siyah bayraklar çekmişlerdi. Din
ülkedeki yaşamın eksenini oluşturuyor. İran da bizdeki kadar cami
yok. Ezan sesini bile zor duyuyorsunuz. İranda aslında herşey yasak. Flört
yasak,rock,rap müzik yapmak yasak,açıkta şarkı söylemek yasak,bayanlara
mekan açık,kapalı farketmiyor hertürlü yasak,uydu yayını izlemek
yasak,kadınların bisiklete binmesi yasak,yolda koşmaları yasak,stadta maç izlemeleri yasak,evcil
hayvan beslemek yasak,dövme yaptırmak yasak,erkeklerin kravat
takması,şort giymesi yasak,facebook,twitter,youtube,gmail
yasak,instagram kısmen serbest,alkol yasak,sevgilinle sevişmen
yasak,fikrini ifade etmen yasak,soyadının tutmadığı bayanla aynı araca binmen yasak,metroda bayanlarla aynı vagona binmen yasak. Liste uzayıp gidiyor. Yani iranda esas
olan şey özgürlükler değil yasaklar. Aklınızı kaçırırsınız. Ama iran
türkiyeden çok daha güvenli bir ülke.Akılalmaz bir güvenlik var. Herşey o
kadar sıradan ki insanın canını sıkıyor. Gelin görün ki iş bu gündelik hayattaki
yasaklarla bitmiyor.
Mollalar
1979'da iktidara geldiklerinde şah döneminde varolan kurumlara
güvenmeyip kendi kurumlarını kurdular. Devrim muhafızları bunların
başında geliyor. Bunlar iran ordusundan ayrı bir birim. Orduya verilmeyen
imkanlar bunlar için resmen seferber ediliyor. Bunlar molla
rejiminin, yani teokrasinin güvenliğinden sorumlular. Çok geniş yetkileri var;
doğrudan büyük ayetullaha bağlıdırlar. Söylentiye göre ahmedinecadı yani
cumhurbaşkanını bile yoldan almışlıkları vardır. Bunlara karşı haklı
olsanız dahi üste çıkmanız mümkün değildir. Güçlü oldukları için daima
onlar haklıdırlar. İşledikleri çok sayıda siyasi cinayet
vardır. Herhangibir politik gösteride insanları vurabilirler haklarında
soruşturma dahi açılmaz.
Öyle
toplu hareket edersek bize bişey yapamazlar diye bi mantık
geliştirmeyin. Allah belamı versin hepinizi toplu olarak büyük bir zevkle
asarlar,üstüne tek darağacı kurup idam edilmek için sıra bekletirler
size. Hep yaptıkları şeyler bunlar.
Rejim
karşıtı siyasi liderleri de en iyi ihtimalle ev hapsi vererek ölene
kadar evden dışarı çıkarmıyorlar. Ahmedinecadın bir rakibi şuan bu
durumda mesela.
Bu
arada o gördüğünüz roketler filanda bunların kontrolünde. Benim görüşüme
göre batı dünyası iran'ın atom bombası yapmasını engellemeye çalışmakta
haklı. Böyle bir kitle imha silahının, böyle dinci fundamentalistlerin elinde olması durumunda ne zaman ne olacağını kimse bilemez.
Birde
sokaktaki insana tahakküm etmek için kurulmuş birimler var. Besicler,
yani rejimin paramiliter güçleri bunlardan biri. Bunlar rejimin
holiganları, mesela rejim aleyhtarı protestolar esnasında "Neda" isimli
kızı vuranlar bunlardı.Gerektiğinde silahlandırılan rejimin eli sopalı
zorbaları.
Bir de din polisi var tabi. Karaçarşaflarıyla ortada dolanıp milletin
giyimine kuşamına müdahale ediyorlar.Tahran havaalanındayken Ara diye
bir kızla tanıştım.Baktım öyle çarşaflılar saatlerdir bi sağa bi sola
gidip geliyorlar. Kıza sordum bunlar kim diye.Onlarmış.
Ara'ya
şimdi şurda başını açtın diyelim nolur dedim. Emniyete götürüp bunu
birdaha yapmayacağına dair bi kağıt imzalatıyorlarmış. İlk etapta para
cezası ve nasihat. Bunu devam ettirirsen ip'e kadar yolu var. Diğer
kadınlara kötü örnek olmak,ayaklanmaya teşvik ve iran'da en büyük
suçlardan biri sayılan "yeryüzünde fitne ve fesat çıkarmaktan" kesin
idam.
Siyasi
bir suçunuz varsa devrim mahkemelerinde yargılanıyorsunuz. Bu
mahkemelerin kararları kesindir.Temyizi yoktur. Sabah karar çıkar
öğleden sonra idam edilirsiniz.
Aslında
iran'da idam edilmek için fazla bişey yapmanıza gerek yok. 2-3 yıl önce
iranlı bi adam kuranda saffat suresinde yer alan yunus peygamberin
balığın karnında yaşadığına dair ayet için "Böyle bir şey olamaz,bu bir
hikayedir." dediği için kuran'ın bütünlüğünü bozmaktan idam edildi.Böyle
birşey için bi adam asılır mı? Hayat bazen bazı yerlerde ne kadar
ucuz.İran'a gittiğimde bi arkadaşa bunun doğru olup olmadığını
sordum.Doğruymuş. Peki neden kimse sesini çıkarmıyor diyorum.Abi
sesimizi çıkarırsak bizi de asarlar demişti bana.
İdamlar
çoğunlukla halka açık gerçekleştiriliyor.18 yaş altı insanlarda idam
ediliyor.islamda reşit kabul edildikleri için.Humeyni başa geldiğinde
ilk iş hapishanlerdeki binlerce kişiyi öldürtmüştü.
Göstermelik
olarak anayasada diğer inanç mensuplarının hakları garanti altına
alınmış olsa da gerçekte böyle değil.Örneğin iran zerdüştlüğün anavatanı
olarak bilinir ama nerdeyse hiç kalmamışlar. Göçmüşler başka
diyarlara. Hatta yezd kentine gittiğimde çok meşhur olduğu halde
zerdüştlerin sönmeyen ateş tapınağının yolunu gösteren tek bir tabelaya
rastlamıştım.
Ülke din'le yönetiliyor ve resmi inanış: şii mezhebi.Bırakın başka bir dini sünniliğin bile propagandasını yapmak idamlık suç.
Onların
tabiriyle "devrimcilerden" değilseniz bir devlet dairesinde işe
girmeniz nerdeyse mümkün değil; hadi girdiniz diyelim, sınıf
öğretmenliğinden yukarısına çıkamazsınız.
Seküler
yaşayan insanları hiç saymıyorum zaten. Kadınlara başörtüsü
zorunlu,küçük kızlarda 8 yaşında itibaren örtünmek zorundalar. Yanlız
iranlı kadınlar saçlarını ön taraftan açık bırakırlar. İran kadını çok
makyaj yapar,pek çoğunda burun estetiği vardır,türk dizilerine
hayrandırlar ve beğendikleri erkekle uzun süreli göz teması
kurarlar. Zina büyük suçtur ancak mut'a nikahı yoluyla buna da çözüm
bulunmuş. Beğendiğiniz bir kadınla karşılıklı anlaşarak günlük hatta
saatlik bile nikah yapabilirsiniz. Bana bile isfahandayken teklif
ettiler. Yasak olmasına rağmen iran'da sevgililer elele sokaklarda
dolaşıyorlar. Rejim sokaktaki insanın çok fazla üstüne gitmiyor. Fazla
üstelersek isyan ederler iktidarı kaybederiz korkusu içindeler. Ekonomi
çökmüş. Halk yoksulluk içinde.işsizlik dizboyu. Ama mollaların tek
düşündüğü iktidarı ellerinde tutabilmek; bu yüzden petrolden,doğalgazdan
gelen tüm parayı silaha, roketlere,atom bombası yapmaya,israili
yoketmeye çalışmaya,bölgede ortalığı karıştırmaya vb.. harcıyorlar.
İran halkına da kum kentindeki Cemkeran denilen bir kuyudan mehdinin çıkıp kendilerini kurtarmasını beklemek kalıyor.Bkz.
https://www.youtube.com/watch?v=sssNS_SZoLU
https://www.youtube.com/watch?v=sssNS_SZoLU
Şimdi
diyelim bütün bunlara isyan ettiniz ve politikaya girip memleketi düze
çıkarmak istiyorsunuz.İşiniz çok zor. Bikere milletvekili adayı olup
seçime girmek için "Anayasa'yı Koruma Konseyi" nin onayından geçmeniz
gerekiyor. Seçimlerde bu onayı alamadıkları için bazı seçim bölgelerinde
tek adayın yarıştığı oluyor. Bütün politik sistem mollaların baştan
gitmeyeceği şekilde dizayn edilmiş durumda. Seçimler filan
göstermelik. Ülkeyi büyük ayetullah yönetir. Adamın bi sarayı var vallahi
bizde ki yanında solda sıfır kalır. Hamaneyin 85 milyar dolar gibi bir
serveti olduğu biliniyor.Din karlı bir iştir.
Bir
de tamamı islam fıkıhçısı (hukukçusu) olan 70 kişilik bi danışma
konseyi vardır ki,büyük ayetullahı bunlar seçerler ve azletme yetkileri
vardır. Toplantıları ve kararları son derece gizlidir.
Ülke sürekli bir ilan edilmemiş ohal durumundadır. Beğenmedikleri gazeteleri, dergileri bile hergün kapatıyorlar.
Peki
güzel olan hiç mi bişey yok diyceksiniz. İnsanlara geriye özgür
yaşayabildikleri sadece evleri kalıyor.Başta söylemeyi unutmuşum:
İran'da dans etmek de yasak. Eee millet enerjiyi nereye harcıycak.Nasıl
eğlenicek? sorusu bizi ev partileri cevabına götürüyor. Ev partileri
adından da anlaşılacağı üzere kapalı mekanlarda yapılan eğlenceler. Bu
bir apartman dairesi olabildiği gibi, müstakil ev/villa da
olabiliyor. Apartman dairesinde komşuların ihbar riski daha çok olduğu
için müstakil evler tercih ediliyor. Bu partilere çevreniz sayesinde
girebilirsiniz, veya katılan birinin size referans olup davet etmesi
gerekiyor.
Bu
partilerde içki su olup akıyor,dans ediliyor,dışarıda giyilemeyen
kıyafetler giyiliyor. Yani hatunlar minileri giyiyorlar. Hatta katılan
birinden, yani birinci ağızdan grup sex yaptıklarını duymuştum. İran'da
evlerde şarap yapılır. Şiraz şarabı meşhurdur. Velev ki basıldınız para
cezasıyla kurtulursanız şükredin; oda az bi para değil. Veremezseniz
hapse atarlar. Çoğunlukla kırbacı yersiniz.
Bkz. https://www.facebook.com/StealthyFreedom/?fref=ts
Bkz. https://www.facebook.com/StealthyFreedom/?fref=ts
Türkiye
onlara göre bir nirvana. Türkiyeli olduğunuzu duyunca gözleri parlıyor
insanların. Bize gıptayla bakıyorlar. Onların sahip olmadıkları
özgürlüklere sahip olduğumuz için (şimdilik). Havaalanında inince baktım
board'a seferlerin yarısı türkiyeye. Parası olan daraldıkça kendini
buraya atıyor,vize de yok nasılsa.
Kızın biri böyle
saçlarımı at kuyruğu yapıp tenis kıyafeti giymek istiyorum
demişti. Güzelim o iş zor valla iranda dedim.Kadınların bazıları
tokalaşıyor bazıları tokalaşmıyor sizinle.
Orda
olduğum süre zarfında pek çok kişiden "Biz burda disco istiyoruz"
lafını duymuştum.İçimden sorma babam, biz istanbul da her gece
discodayız,sabahlar olmasın modundayız demiştim.
Kısacası
iran halkı ne ettiyse kendine etmiş, demokrasiyi, özgürlüğü, hukuk'u,
medeniyeti yanlış yerde aramış. Şimdi de düzeltemiyorlar. Şeriat
devletinin pek tamah edilecek bir yönü yok anlıycağınız. Meraklılarına
duyurulur.
Yorumlar
Yorum Gönder