Berbat, tek kelimeyle berbat. Madde madde gidelim.
- İlk iki geceyi 4 yıldızlı tatil köyümüzde kalıp bu fanustan çıkınca mısırdan manzaralar başladı. Şarm el şeyh'ten Kahireye gidiyoruz. Kahire girişte gişeler var. Tam 2 saat 15 dk gişelerde trafik bekledik. 20 milyonluk kentin girişine bir hgs,ogs bile yapmamışlar. Dikkat ettim otobüsteki hiçbir mısırlı bu duruma tek laf etmedi. Öfkelenmedi bile. 3. dünya ülkesi olmayı öyle kanıksamışlar ki.
- Mısır'ın genelinde binaların çoğunun dış sıvası yok. Sıva yapınca bir tür ek vergi geliyormuş sanırım. Alabildiğine tuğla görüntüsü.
- Her yer yıkık dökük. İnsanlar mezarlıklarda yaşıyorlar.
- Her yer pislik içinde. İnsanlar da temizliklerine dikkat etmiyor. Pisler kısacası. Oysa ki temizliğin zengin ya da fakir olmakla bir ilgisi yok.
-Belediyecilik yok seviyede. Çöpler dahi toplanmıyor. Belediye otobüsleri tarihten kalma.
- Trafik tam bir keşmekeş. Adeta araçların kendine yol açmaya çalıştıkları bir savaş alanı.
- Metro yok seviyesinde. Tahrir meydanı bağlantılı 2-3 hat var hepsi bu.
-Toplum çok kapalı. Fikri kapalı, başı kapalı, yaşamı kapalı. Kadınların %5'inin başı ancak açıktır. Etekli kadın görmenizse mümkün değil.
Kahirede ki ilk günümüzde sevgilim şort giymişti. Yanımızdan geçen hatunun biri "Wavvvvvv" diye yüksek sesle laf attı sevgilime. Çok içinde kalmış herhalde hatunun aynısından giyememek.
- Gelen geçen kocaman gözlerle bize bakıyor. Şiştim birine dalasım var ama hangi birine girişeyim. Hepsi aynı. Herif direksiyon başında, dönmüş bize bakıyor. Kaza yapıcaksın inek...
-Lafı hiç evirip kıvırmadan düzden söyliyim. Bütün bir ülke kadınsızlıktan çıldırmış. Aklını kaçırmış durumdalar. Kız arkadaşsızlık, flört edememek insanları çılgına çevirmiş. Kaldığımız hostele derin yırtmaçlı şort giymiş turist bi hatun geldi. Bunu peynir ekmek gibi yerler diye gülüşmüştük sevgilimle.
- Mısır da öyle mısırlı kız arkadaşımla yaşıyim filan derseniz yok öyle bi dünya derim. Unutun
- Dinsel bağnazlık bu insanları bu toplumu yemiş tüketmiş. Özellikle kendi doğal ihtiyaçlarıyla karşı karşıya getirmiş. Ve toplumu büyük bir bunalıma sürüklemiş. Bu bastırılmışlık bir yerden fışkırıyor tabi. Kadının etek giyemediği ülkede teknede zenne oynatıyorlar. Buyur burdan yak
Bu amca adeta Mısır'ın durumunu temsil ediyor. Derbeder |
- Akılalmaz bir asker ve polis varlığı var.
- Ülkede askeri diktatörlük var. Keyfi düzen hüküm sürüyor.
-Mısır'da yarı şeriat kanunları uygulanıyor.
-Kadınlar mirastan erkeğin yarısı kadar pay alıyor.
-Kadın boşanma davası açamıyor.
- Erkekler yasal olarak 4'e kadar kadınla evlenebiliyorlar. Bende alışkanlık olmuştu. Tanıştığımız mısırlılara "kaç karın var?" diye soruyordum. Piramitlerde ki rehberimiz 2 karım var 3. cüyü almayı düşünüyorum, çünkü biz bedeviler gücümüzü sayımızın çokluğundan alıyoruz dedi.
Taksicinin birine sordum "Bir karım var, bir problem yeter" demişti.
- Eee laik araplar bile bu kadar oluyor. Kardeşim zaten ülke yönetimini zorla elinde tutuyorsun. hiç değilse adamakıllı bir medeni kanun koy insanlarını bu durumdan kurtar, ortaçağdan çıkar. ama o da yok.
- Ülkenin çok büyük problemleri var ama insanların yegane gündemi sabah akşam "Allahu ekber, Allahu ekber" Başka mevzu yok.
- Biz mısırda hiç süpermarket ve fırın görmedik. Millet bakkallardan alışveriş yapıyor. Ekmeğini de çoğunlukla evde yapıyorlarmış. Bizde bulabildiğimiz bakkallardan alıyorduk kahvaltılık filan. Öyle bizdeki gibi bişeyden bilmem kaç çeşit filan da yok.
-Pek çok yerde Nasır'ın posteri vardı. Adamı hala unutamamışlar.
- Yoksulluk çok feci. Şarm el şeyhte tanıştığımız bir kız sokakta ananas satan bir amcaya acıyıp 50 dolar vermiş. Adam ağlamış. Hiçbir şeyimiz yok diye.
- Camiler susmuyor gibi. Ezan bitiyor bu sefer hoparlörden kuran okuyorlar. İskenderiye garında otobüs bekliyoruz kafede adam açmış bütün terminale kuran yayını yapıyor bangır bangır. Kardeşim kapat kafamız şişti diyorum. Kaç kez söylememe rağmen kapatmak şöyle dursun sesini bile kısmadı.
- Bu yobazlık yetmezmiş gibi ülkede daha fazlasını isteyenleri yetiştiren El Ezher gibi medreseler var.
-Müslüman kardeşler hala aktif. Ülke şeriata gidecek korkusuyla serbest seçim yapılamıyor.
- Toplumun anlayışında çok önemli sorunlar var.
- Pek çok Mısırlının Devrim'den anladığı şey; 7. yüzyılda yaşamış muhammedin yaptıklarının aynısını yapmak. Böyle yaparak kurtulacaklarını sanıyorlar.
- İçinde yaşadıkları çağı anlayamamışlar. Kafalar hala 7. yüzyılda. Özgürlük, eşitlik, laiklik gibi kavramlar onlara çok uzak.
- Aslında pek çok mısırlının kitaptan anladığı tek kitabın kuran olduğunu söyleyebiliriz. Bu insanlara başka kitapların, başka fikirlerin, başka yaşamların olduğunun gösterilmesi gerekiyor.
Kısacası mısırda ve ortadoğuda en önemli sorun bence din. Zaten zor olan yaşamı iyice içinden çıkılmaz hale getirmiş. Doğmalarıyla toplum üzerinde durdurucu ve geriletici bir etki yapmış. Zaman yürümüş onlar yerinde saymışlar.
Şeytanın avukatı filminde dendiği gibi: Din sırtta taşınan bir çuval yük gibidir. Tek yapman gereken onu yere bırakmaktır.
Nazım blogun tesadüf eseri facedeki bir paylaşımın altına yaptığım yorum sayesinde karşıma çıktıilgiyle okuyorum.Dedim bu arkadaşı ben tanıyorum yanılmamışım.Dünya görüşüne katılıyorum ve yorumların eksiksiz yerinde.Yaşamında başarılar dilerim.
YanıtlaSileyvallah sağol.
YanıtlaSil