Aylar olmuş tek kelime yazmayalı. Aslında yazıcak çok şey birikti. Biyere gitti mi sıcağı sıcağına yazmak lazım. Genelde ocak sonu bir taraflara gitme alışkanlığım var benim. Soğuktan kaçıyorum. Sıcak coğrafyalara gitmek istiyorum. Nereye gidebilirim diye bakarken ve umudumu kaybedip rotayı bizden soğuk avrupa ülkelerine çevirmek üzereyken Sri Lanka'yı farkettim. Bilet fiyatı falanda fena değildi. Ayrıca hostellerde ucuzdu derken bu faktörlerin birleşimiyle gitmeye karar verdim. Zaten budizmin hakim olduğu bir ülkeye gitmek istiyordum ne zamandır. Vize olayından başlıyım isterseniz. Sri Lankaya online olarak veya kapıda vize alabilirsiniz. Ben kapıda almayı tercih ettim. Varışta 40 Usd karşılığı 30 günlük vizeyi hemen veriyorlar. Sıkıntısız olarak ülkeye giriş yaptım. Başkent Colombo dayım. Havaalanından şehir merkezine otobüs var yanlız tavsiye etmem çünkü trafik felç, ayrıca ineceğiniz durağı da bilmiyorsunuz. Dolayısıyla taksi veya tuk tuk tutmak en doğrusu. Ben Mount Lavinia bölgesinde bi hostele rezervasyon yaptırmıştım. Havaalanından varmak 1,5 saati buldu. Tuk tuk şoförü başladı srilanka kızlarını öve öve bitiremiyor. Bizim kızlarımız öyledir, şöyledir, hamarattır, sadıktır, çalışıp sana bakar, bence burdan evlen filan. Hayır bu konuya nerden geldik diyorum. Benim sevgilim var diyip kapattım konuyu. Bi yandan yolda giderken şehri gözlemliyorum. Çok fakir, pis, karman çorman biyer. Ne de olsa hindistanın dibinde. Çok şey almış ordan. Neyse hostele vardım; batılılar işgal etmişler. Bu arada vurgulamadan geçmiyim. Ben gittiğim her ülkede mutlaka türklere rastlıyorum. Sri lanka'dayken hiç türke rastlamadım. Sadece dönüşte havaalanında 2 kişiye denk geldim. Belli ki döviz kurları milleti çok fena vurmuş. Hayaller başka bahara ertelenmiş. Bu sefer bi kapsül hostelde kaldım. Temizliği filanda gayet iyiydi. Ertesi sabah kahvaltıda hint yemekleri, bi tanesinin adını öğrendim "dal", mercimeğe benziyor ama değil; ismi ne olursa olsun hepsinin ortak özelliği bol baharatlı olmaları. Sonraki günlerde gördüm ki, adamlar leblebiye bile pul biber serpiyorlar. Ben ilk gün margarin, reçel ve çaydan şaşmıyim dedim. Gittiğimde istanbul çok soğuktu, sharjah aktarmalı gittim. Sharjaha (bu arada sharjah, dubai havaalanı gibi değil, orda şeriat kuralları geçerli; havaalanında bile bira yok. Haberiniz olsun.) vardım bi sıcak hava gördüm. Kaldığım hostel okyanusun hemen yanı, kahvaltıyı yaptığım gibi kumsala akın ettim. Tren istasyonundan geçiyorum. Meşhur sri lanka demiryollarıyla il kez müşerref oldum. Tarih öncesi trenler. tıklım tıklım. Neyse kumsala geldim. Kilometrelerce uzunlukta altın gibi bir kumsal ve hint okyanusu. Ulan öldüm de cennettemiyim filan diyorum kendime. İşte ilk halim bu.
Sonraki günlerde görücektim. Bundan çok daha güzel kumsallar var. Bomboş tertemiz. Colomboda ki kumsallar diğerlerine göre daha kirli. Bi de enterasandır; biz de deniz kenarında ülkenin en zenginleri oturur. Orda denize sıfır yerler hep gecekondu. Kumsalda yürüyorum. Baktım ablanın biri elinde çöp bidonu denize doğru geliyor. Niyetini hemen anladım. Bidonu ters tutmasıyla bağırmam bir oldu "shame on you" filan dedim. Kadın geri döndü. Kumsalda vakit geçirdikten sonra atladım şehir merkezinde tapınaklar var dediler orayı görmeye gittim. Gangaramaya tapınağı. Şimdi tapınağın yakınında başka bir tapınak var. Önce oraya gittim. Yahu heryerde buda heykeli var ama hindu tanrılarının heykelleri de var. Kendi kendime budist tapınağında hindu tanrıları ne arıyor diyorum. Meğer herifler hem ona hem ona inanıyormuş. Asya da bu din olayları baya karışık. Mesela fil başlı hindu tanrısı Ganesha; kendisi aşağıda. Bunun gibi 300.000 den fazla tanrı var hinduismde.
Tapınağı gezmek saatlerimi aldı. Çok büyük her tarafı budizmle ilgili heykellerle dolu. Sri Lanka da; oha bu kadar büyük mü olur dediğim heryerde daha büyük bir buda heykeliyle karşılaştım. Budist rahiplerin giysileri, kostümleri de acayipti.
Neyse akşam oldu döndüm. Daldım bi lokantaya. Menü hint yemekleri. Söyledim bişeyler yanına salata filan. Salata bi geldi kupkuru. Şuna biraz yağ koy diyorum. Olmaz burda yağ çok pahalı biz böyle şeyler için kullanmıyoruz demesin mi herif. Yemekler biryana sri lankada temiz yemek yiyecek yer bulmak çok zor. Şehir pis, lokantalar pis, insanlar pis. Herşey pis. Temizliğe hiç dikkat etmiyorlar. Yeminlen 2 gün dayandım o lokantaların haline, sonra baktım aç kalıcam; madem öyle gel böyle diyerek ne bulduysam yedim. Bu yazıyı rotayı vererek bitiriyorum.
Bu rota çok planlı değildi. biraz da orda tanıştığım insanların tavsiyeleriyle oluştu. Sırasıyla Colombo- Kandy- Ella- Tangalle- Mirissa ve Bentota da muhteşem bir 15 gün geçirdim. Ülkede gezilecek çok fazla yer, yaşanıcak çok fazla deneyim var. Benim de anlatıcak çok şeyim var.
Devamı gelicek...
Devamı gelicek...
Muhteşemm😍😍😍
YanıtlaSil