Ana içeriğe atla

Mandela'nın Zindanı; Robben Island






     Güney Afrika, Cape Town'da bence mutlaka gidilmesi gereken yerlerin başında Robben Island geliyor. 1994 yılına kadar devam eden Apertheid rejimine karşı 30 yıla yakın süren bir mücadele yürütüldü.Dava  siyahların beyazlarla eşit haklara sahip olma davası.Oranın yasalarına göre beyazlar üstün ırktı ve Güney Afrikayı beyazlar yönetiyordu.
Mandelanın Hücre Penceresi
     Robben Island Mandela ve arkadaşlarının hapis yatırıldığı ve işkence gördükleri ada. Ada şuan müze yapılmış durumda.Victoria Waterfront'dan adaya vapur kalkıyor. Adada tek başınıza dolaşamıyorsunuz.İndiğiniz yerde otobüsler var, rehberler eşliğinde gezdiriyorlar. Ada bir işkencehaneye çevrilmiş zamanında. Mahkumları afrika güneşinin altında çorak arazide saatlerce bekletmek gibi türlü işkenceler yapılırmış.



     Mandelanın kaldığı bloğa en son götürüyorlar ve hikayeyi bizzat orada mahkum olarak yatmış birinin ağzından dinliyorsunuz.Bunları yaşadığı için anlatışı bir başka oluyor. Avluya çıkarıyorlar önce, avluda sürekli işkence ederlermiş.Mandelanın hücre penceresini görüyorsunuz.Sonra hücrelerin olduğu bloğa alıyorlar.Hücreleri hiç bozmamışlar.3m2 bişey.Mandelanın hücresinde 1 metal bardak birde şilte var.Yatak bile vermemişler.Günde iki öğün o bardakta çorba 3 dilimde ekmek veriyorlarmış.Hepsi bu. Bu koşullar altında 20 yıla yakın orda yatırmışlar adamı.Sırf beyazlarla eşit haklara sahip olmak istediği için.Ardından bir 7-8 yılda ev hapsine almışlar.Sonunda ayrımcı yasalar kaldırılıyor ve adam başkan oluyor.Anlıycağınız dipten zirveye doğru bir hikaye.
Nelson Mandela'nın Hücresi
Günümüzde ayrımcı yasalar kalkmasına rağmen Güney Afrikada beyazlar hala gücü ve zenginliği ellerinde tutuyor.Köle veya 2.sınıf vatandaş olmasalarda en fakir kesim hala siyahlardan oluşuyor.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

2023 Yılının Muhasebesi

     2023 Yılında 2'si yeni olmak üzere 3 ülkeye gittim. Yurtiçinde ise şuana değin gitmediğim hiçbir ile gitmedim. Gittiğim ülkeler: Birleşik Arap emirlikleri, Danimarka ve İsveç. İlkinde ocak ayında Dubai'ye gittim. Pek heves ettiğimden değil. Özellikle bayanlarda bu Dubai'ye gitmek bir prestij meselesi olarak görülüyor. Bunlar yanlış şeyler. Ülkede adım başı gökdelen var ve göçmen dolu. Her yerden gelmişler. İngilizler, Ruslar, Hintliler ve diğer milletler. Hani neredeyse ülkede Arap kalmamış desem yeridir. Kaldığım pansiyonun işletmecisi bile Ugandalıydı. Temiz bir ülke. Ve düşünüldüğünün aksine Dubai oldukça ucuz bir yer. Hayat kalitesi Türkiye'den daha iyi. Bizim binemediğimiz arabalara binebiliyorlar mesela.    2. olarak haziranda Danimarka'ya gittim. Ülkeye girişte sıkıntı çıkarıyorlar Türklere. İstemedikleri her hallerinden belli. Bir refah ülkesi. Ben Danimarka'yı çok sevdim. Nüfus az, yatay mimari ve bol yeşil alan var. Çok rahatlar. Baltık denizinde ...

Sevgiliyle İspanya - Valensiya

       Bu sene çok ara verdim yazmaya, hatta bazı ülkeler hakkında daha tek kelime karalamadım. Granadadan sonra rotamızı valensiyaya çevirdik. Hesapta La Tomatina yani domates festivaline katılmak var. Bu festival her yıl ağustos ayında yapılıyor. Bunol kasabası valensiyaya yakın ordan gidicez diye buraya geldik. Granadadan Valensiyaya otobüs yolculuğu zor geçti, ispanya düşündüğümden daha büyükmüş. Granada otogarda türk baklavası satıyorlar. Aldık. Ama bizimkinin yanından geçemez. Hep derim bazı lezzetler ait olduğu topraklarda güzel diye. Vardık hostele yerleştik. Sabaha festival var bizde hal kalmamış. O kadar dolana dolana tabi. Baya düşündüm, posamız çıkmış vaziyette olduğu düşündüğümden daha pahalı çıktığı için festivale katılmamaya karar verdim. İleri ki bir tarihe kalsın dedim. Hostelde festival biletleri satılıyor. Bunolde sabah saatlerinde kamyonlar domatesleri meydana yığıyor, millet başlıyor domates savaşlarına. Aynı günün akşamı da festival partisi oluy...

İranda Zerdüştlük 1- Ateş Tapınağı

    Bitmedi gitti şu iran yazıları dediğinizi duyar gibiyim.Ama ülke tarih ve kültür dolu olunca anlatıcak çok şey oluyor, mevzu uzuyor. Ateş Tapınağında      Malumunuz iran zerdüştlüğün doğum yeri,eskiden kalesiydi. Ama bugün için artık bunu söylemek zor. Yezd şehri iran zerdüştlerinin merkezi olarak bilinir. Çünkü burda zerdüştlerin en kutsal mekanı olan ateş tapınağı vardır. Sönmeyen ateşin tapınağı. Nam-ı diğer ateş kedeh.Milattan sonra 470 yılından beri yanıyor bu ateş. Zerdüştlük dualist bir tanrı inancına sahiptir. İyilik tanrısı Ahuramazda ile kötülük tanrısı Ehrimen bu dünyada daima savaş halindedir.Cennet,cehennem inancı,sırat köprüsü,harut ile marut gibi öğeleri barındırır ve bu öğeler islamiyete de geçmiştir.Malum; peygamberin en yakın arkadaşı Selman-ı Farisi iranlıdır ve kaynaklardan öğrendiğimize göre teoloji hakkında oldukça bilgili biriymiş. Kendisi Oryantalistlerce  Kur'an yazarlarından biri olarak görülür. İran tabi kıl...