Ana içeriğe atla

Mısır Yazıları- Kahire 1.Gün





     Binbir badireden sonra Kahireye vardık gece 2 filan. Neden gece 2 ? Bundan bahsedicem yani Mısır'ın içinde bulunduğu toplumsal durum ayrı bir yazı konusu olucak. Anlatıcak çok şey var. O yüzden bunu sona saklıyorum.
     Otobüs bizi Tahrir meydanına yakın biryerde bıraktı. Taksi tuttuk. Taksici benden türk lirası almak istedi. İlk kez bir ülkede bizim paramızın istendiğini gördüm. Fazla para vermeyin, her şey için geçerli bu. 20 pounddan taksi açtırın mesela. Söylenen rakamın 4'te 1'ini teklif edin. Genelde işe yarıyor bu yöntem.
    Neyse hostele yerleştik, ölü gibiyiz. Nasıl uyuduk bilmiyoruz. Ertesi sabah kalktık; kafamda planlamışım. Öğleye kadar kahire müzesini gezeriz ordan piramitlere gideriz diye ama her zamanki gibi evdeki hesap çarşıya uymadı. Kahire müzesi öyle geniş ki gezmek tüm gününüzü alıyor. Müze şu olayların olduğu ünlü Tahrir meydanında. Yürü yürü geldik tahrir meydanına. Arap baharı esnasında tüm o olaylar burda dönmüş. Ha işe yaramış mı derseniz. Hayır yaramamış. Ülke aynı tas aynı hamam. Her taraf polis kaynıyor,vatandaşına bu kadar güvensizlik duyan bir ülke daha görmedim ben. Müze girişi paralı ücretini şuan hatırlamıyorum. Ama benim burdaki öğrenci kimliğim orda işe yaradı. İndirimli girdim bikaç yere.

Tahrir Meydanında
Kahire Müzesinin bahçesinde

     Gelelim müzeye. Eski Mısır hakkında hiç bilgim yok benim. O yüzden eserlere bakıp üstündeki yazıları okudum durdum. Müzede binlerce eser var. O zamanlarda kapitalizmde olmadığından boş zamanlarında bol bol tanrı, tanrıça uydurup bunlara heykel yapmışlar anlaşılan. Sayısız eser var müzede. 

Mısır tanrıları Seth, Horus birde ben

     Mısır kral ve kraliçelerinin mumyaları ayrı bir bölümde ve bunları görmek için ayrıca ücret ödemeniz gerekiyor. Gitmişken görülmezmi? 2. ramses filan da orda. Mumyalardan dikkat ettim. Kafaları arkaya doğru çıkık, ince yapılı, kısa boylu insanlar. Tutankhamon için ayrı bir oda var. O ünlü maskesi de orda. Ama mumyası krallar vadisinde. Mısırın içlerinde yer alıyor ve  bizim oraya gitmeye zamanımız kalmadı. Tutankhamon 19 yaşında ölmüş bir mısır firavunu. Ölüm nedeni bilinmiyor. Müzede mumya ve tutankhamonun maskesinin bulunduğu odalarda fotoğraf çektirmiyorlar. Fotoğraf çekmek büyük sıkıntı kaçak göçek çektim hep. Özellikle Ramses ve Tutankhamon maskesine daha yaklaşırken adamlar bağırmaya başlıyorlar. Aslında sıkıştırıcaksın ceplerine 3 kuruş. Dikkat ettim fazla turist yok. Millet korkuyor gelmiyor. Bir de ben gelmişken yahudilere dair bir iz aradım ama en küçük birşey göremedim. Yok yahudiler orda köleymiş, yok musa gelmiş kurtarmış, yok kızıldeniz yarılmış filan. Kutsal masallar işte. Gerçek tarihle hiç alakası yok.




2.Ramses; Adamım naptılar sana böyle?
Tutankhamon'un maskesi

     O muhitte dolaşırken muhammed abi'yle tanıştık. Yani mısırda bize karşılıksız yardım eden tek insan o oldu. Dükkanına davet etti çay ikram etti, baya yol yordam gösterdi. Ordaki orjinal papirüslere baktım, bitki yağları filan aldık. 

Eski Mısırda hesap gününü anlatan bir papirüs; Soldaki köpek başlı Anubis insanların sevap ve günahlarını tartıyor.

     Acıkmışız yemek yenilecek bi yer sordum. Şu caddeyi takip edin büyük bir lokanta var dedi. Tarif üzere gidiyoruz oto tamirhanecilerinin olduğu biyere daldık yanlış geldik filan diyoruz. Ama bulduk. Şunu anlamalısınız mısır'da herşey içiçe geçmiş durumda, herhangibir düzen yok. Bu lokantada "Kanushi" denilen mısır yemeğiyle tanıştık.

Kanushi Yemeği

 Sırf bunu satıyorlar. Ve tıklık tıklım dolu. Pilav üstüne makarna,üstüne patates cipsi,nohut ve asıl tadını veren o sos dökülüyor. Çok doyurucu müthiş bir tat. Ama biz gezmeye acız. Ertesi gün piramitlerle devam edicez.

Yorumlar

  1. Mısır'da şu an durum nedir? Güvenlik açısından.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. yani biz ordayken hurgadada 2 turist öldürüldü. cihatçılar rahat durmuyor.orda da manyaklar az değil.ama bize dönük birşey olmadı.rahatça gezip tozduk.zaten heryer asker polis kaynıyor.sıkıntı yok denebilir. gitme niyetiniz varsa gidin derim.

      Sil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

Ermenistan: Yakınsak ta, Uzağız

           Ermenistan gezisinin üstünden hayli zaman geçmesine rağmen bu yazıyı daha yeni yazıyorum. Ermenistana giderken biraz İrana gider gibi oldum. Başıma bişey gelirmi sorusu akılda yer ediyor. Moskovadayım sipariş verirken İstanbullu olduğumu öğrenen garson "Ben ermeniyim" demesin mi? Haydaa ne alaka filan olmuştum. İtalyada da başıma geldi, benim orda ki danışman "Biliyormusun ben Vanlıyım,ermeniyim" dedi. Ailesi kaçıp italyaya gelmiş zamanında. Böyle 2 tane tatsız anım var. Neyse.  Atlasjet in burdan erivana direkt uçuşu var. Ocak ayında atlayıp gittim. Varışta vize alabiliyorsunuz. O zaman 21 günlük vize 8 dolar gibi bişeydi. Yalnız uçuş gece. Sabahı bekler hostele giderim derken, havaalanında taksicinin biri yakama yapıştı. Burda niye bekliyorsun, açık restoran var seni oraya götüriyim, orda yemek yer sıcakta beklersin. “Don’t worry, we are good people” diyip duruyor. Neyse atladım gittik. Şık bir restoran. Kahvaltı söyledim. Baktım adam benden son

Sevgiliyle İspanya - Valensiya

       Bu sene çok ara verdim yazmaya, hatta bazı ülkeler hakkında daha tek kelime karalamadım. Granadadan sonra rotamızı valensiyaya çevirdik. Hesapta La Tomatina yani domates festivaline katılmak var. Bu festival her yıl ağustos ayında yapılıyor. Bunol kasabası valensiyaya yakın ordan gidicez diye buraya geldik. Granadadan Valensiyaya otobüs yolculuğu zor geçti, ispanya düşündüğümden daha büyükmüş. Granada otogarda türk baklavası satıyorlar. Aldık. Ama bizimkinin yanından geçemez. Hep derim bazı lezzetler ait olduğu topraklarda güzel diye. Vardık hostele yerleştik. Sabaha festival var bizde hal kalmamış. O kadar dolana dolana tabi. Baya düşündüm, posamız çıkmış vaziyette olduğu düşündüğümden daha pahalı çıktığı için festivale katılmamaya karar verdim. İleri ki bir tarihe kalsın dedim. Hostelde festival biletleri satılıyor. Bunolde sabah saatlerinde kamyonlar domatesleri meydana yığıyor, millet başlıyor domates savaşlarına. Aynı günün akşamı da festival partisi oluyor. Dedik ertesi gü

2023 Yılının Muhasebesi

     2023 Yılında 2'si yeni olmak üzere 3 ülkeye gittim. Yurtiçinde ise şuana değin gitmediğim hiçbir ile gitmedim. Gittiğim ülkeler: Birleşik Arap emirlikleri, Danimarka ve İsveç. İlkinde ocak ayında Dubai'ye gittim. Pek heves ettiğimden değil. Özellikle bayanlarda bu Dubai'ye gitmek bir prestij meselesi olarak görülüyor. Bunlar yanlış şeyler. Ülkede adım başı gökdelen var ve göçmen dolu. Her yerden gelmişler. İngilizler, Ruslar, Hintliler ve diğer milletler. Hani neredeyse ülkede Arap kalmamış desem yeridir. Kaldığım pansiyonun işletmecisi bile Ugandalıydı. Temiz bir ülke. Ve düşünüldüğünün aksine Dubai oldukça ucuz bir yer. Hayat kalitesi Türkiye'den daha iyi. Bizim binemediğimiz arabalara binebiliyorlar mesela.    2. olarak haziranda Danimarka'ya gittim. Ülkeye girişte sıkıntı çıkarıyorlar Türklere. İstemedikleri her hallerinden belli. Bir refah ülkesi. Ben Danimarka'yı çok sevdim. Nüfus az, yatay mimari ve bol yeşil alan var. Çok rahatlar. Baltık denizinde