Piramitler
Efendim beklenen an gelmiş şimdi, piramitlere gidicez. Sabahtan yine tahrir meydanına geldik. Muhammed abinin dükkanına geçtik. Yol tarifimizi aldık, düştük yola. Bilginiz olsun detay veriyim. Piramitlere giden otobüs tahrir meydanının müze tarafından kalkar. 900 nolu otobüs. Haram bölgesine gidicem diyin gösterirler. Yani o otobüs durağı neydi öyle. Bizim 90'lı yılların topkapısı, daha da beteri. Pislik içinde anlatamam. Belediye otobüsleri aşırı eski, halk aşırı dindar. Şöför fren yapsa içeriden Allah, Allah sesleri yükseliyor. Atlamadan geçemeyeceğim. Yolda kahire Üniversitesi, Tıp Fakültesi hastanesinden geçtik. Kendi kendime: Lan insan buraya sağlam girse hasta çıkar demiştim.
Yol 1 saate yakın sürdü. İndik. Piramitler otobüs durağından görünüyor. Hemen başımıza üşüştüler. Oralarda bekliyorlar. Daha 20 km var filan diye muhabbet çekiyorlar. Maksat tur satmak. Kanmayın diycem ama bizde kandık. Daha doğrusu napıcağını bilmiyor olmanın verdiği bir çaresizlik sizi onlara itiyor. Neyse biriyle anlaştık filan. Şunu unutmayın amaçları 100 dolardan aşağı sizi ordan çıkarmamak. Vermeyin, kırın fiyatı kırabildiğiniz kadar. Biz iki kişi 60 dolar gibi çıktık. İlla ben 5 kuruş vermem diyorsanız. Otobüsten inin, Tuk tuk denilen araçlar var onlara binip piramitlerin orda inin. İndiğiniz yerden biraz yürüyceksiniz. Sora sora bulursunuz. Giriş 80 pound. Piramitlerin olduğu alan oldukça geniş,Yanınızda mutlaka güneş şemsiyesi filan olsun derim. Sıcaklık çekilmez yoksa. Alanda at,at arabası,veya deve kiralayabilirsiniz. Bence deveye binmeden dönmeyin. Ne fiyat verirseniz razı gelirler. Saati 100 pound'dan fazla vermeyin. Tur satın alırsanız anlaştığınız rakamın kesinlikle 1 kuruş fazlasını vermeyin. İş ödemeye gelince herkes ayrı para istemeye başlıyor. Bizim başımıza geldi. Tur sonu anlaştığımız paranın yanısıra rehber,arabacı filan ayrı para istedi. Ben anlaştığım adama anlaştığım parayı veririm. Onu dışında da 5 kuruş vermem dedim. Siz de sakın vermeyin. Mısır insanı çok ısrarcıdır. Bir ara artık kulaklarımı kapadım,Yeterrrr diye bağırdım. Israrlara aldırış etmeyin.
Biz at arabası ve rehberimizle atladık alana geldik. İnsan bunca yıldır belgesellerde gördüğü şeylerin önünde dururken bir garip oluyor. Alanda 3 büyük piramit ve diğer ufak piramitler var. 3 büyüklerin adı: Keops,Kefren,Macarinos.Kefren, Keops ve Ben |
Mısırda onlarca piramit varmış. Kahirenin dışında sakkara denilen biryerde, mısırın en eski piramidi var. Çok uzak olduğu için biz oraya gidemedik. Alan da piramitlerin yanısıra Sfenks var. Bu Sfenks'in gövdesi aslan, yüz firavun keops, saçları ise kraliçe kleopatraya ait. Bu arada piramitlere çıkmak yasak. Piramitlerin içine girmek için ayrıca para vermeniz lazım. Ama içine girmeyin bence, çünkü bir yoldan eğilerek 20 dk yürüyor ve sonunda boş bir mezar odasına çıkıyorsunuz. Mezar odalarındaki eserler ve mumyalar çıkarılmış. Bu anlamda aradığınız herşey kahire müzesinde diyebilirim.
Kefren Piramidi |
Sfenks |
İnsan neler öğreniyor. Piramitlerin dış yüzeyi sıva işlevi gören taşlarlar döşeliymiş.Yani yüzeyi pürüzsüzmüş. bilin bakalım noluyor? Bizim şu tarih kitaplarında okuduğumuz osmanlı valisi Kavalalı Mehmed Ali Paşa bu taşları söküp bir sonraki yazının konusu olucak cami yapımında kullanıyor. İlginçtir bu herifi ulusal kahraman olarak görüyorlar.
Adamlardan yakamızı bir şekilde sıyırıp, geri dönüş yoluna geçtik. Metro filan yok nerdeyse. Bir noktaya kadar minibüse bindik. Türkiyeli olduğumuzu öğrenen herkes aynı şeyi söylüyor. Hasan şaş yavaş yavaş. Hay s..cem muhabbetinizi moduna girdim. Ordan metroya geçtik. Gericilik gelip bizi buldu. Metro güvenliği gelip bişeyler demeye başladı, anlamadık evvela. Meğer sevgilime git diğer tarafta bekle diyor. Sen ne diyon baba yaa. Biz türkiyeliyiz bize işlemez bu arap martavallarınız dedim. Gönderdim herifi. Ben sevgilimi böyle bişeye maruz bıraktırırmıyım. Dallamaya bak yaa.
Neyse bütün bunlardan sonra şehre geldik. Hostelde dinlendik filan,yemeğe geçtik.Ordan Nil nehrine geçicez. Arap yemekleri genel olarak bize yakın, fazlasıyla baharatlı. Ben sevdim. Ama et yemeyin derim. Çünkü temizlik yok adamlarda. Mesela aşağıda piramitler yolu üzeri bir kasabı görüyorsunuz. Dükkanı çekmeden geçemedim. Bizim rehbere "Türkiyede böyle bir yer varolamaz" dedim. Niye ki? diyor. Niyesi mi var. Şu dükkanın haline baksanıza.
Mısır'da bir kasap; Bu ablada akşama tavuk yapıcak galiba |
Ordan Nil nehrine geçtik. Nil'in etrafı çok hareketli. Yahu faytonlar bile trafiğe dalmış. Tam bir kaos. Nil'in etrafı leş gibi kokuyor resmen. Tekne turuna katıldık. Bir de ne görelim. Din iman diye sabah akşam başımızı şişiren mısır'da teknede zenne oynatıyorlar. Zenne iniyor bu sefer hatunlar fırlıyor. Sevgilim zennenin dansını kısaca çekmeyi başardı, kızların'kini ise hiç alamadık.
Yani bir toplum kendine bunu niye yapar?
Devam edicek...
Süpersin keyifle okudum bitanemm👏🏻👏🏻
YanıtlaSil