Ana içeriğe atla

Sevgiliyle İspanya - Barcelona

        



     Ben daha önce Barcelonaya gitmiştim bir kez. Ve ispanyayı tüm gezmişliğim bundan ibaretti. Benim hatun ya illa görmek istiyorum diyince, seyahat programına aldık ve bu seyahati geçen yaz yaptık.
Şimdi gitmek istemek iyi güzel tabi ama önce vize almak gerekiyor. Leventte ki konsolosluğa gittim. Burdan vermiyoruz aracı firmaya başvurmalısın dediler. Birader ben bir de aracı firmaya komisyon ödemek istemiyorum diyince; valla böyle isterseniz bizi dışişlerine şikayet edin dediler. Döndüm geri peyderpey. Aracı firma Bls. Ben vize için gerekli o evrak listesini gördüm fenalık geçirdim. Tam 25 tane evrak isteniyor. Bir de detayları var. Falanca evrak 15 günden eski olmıycak gibi gibi. O  gece uyku tutmadı beni. Bu kadar kağıt nasıl toplanıcak. Hatta evrak listesinin fotosunu çekip ispanya başbakanına twitter'dan gönderdim. Kolaysa siz toplayın diye. Neyse iki kişi yüklendik, kağıtları topladık. Toplam 3 gidiş, 25 adet evrak, ve 100 dolar karşılığında vizeyi verdiler. Vizede ne vize. Tek girişli, 1 ay süreli ve 15 gün kalışlı. Yesinler sizi. Yanı başında ki Andorra ya günübirlik bir gitsen geri ispanyaya dönemezsin.  İşin tek güzel yanı bekletmiyorlar. Pazartesi evrakları verip aynı cumaya vizeni veriyorlar.
Bileti de ucuz diye aktarmalı almıştık. Neyse bu aksilikleri saymazsak sonunda Barcelonaya ayak bastık.  Kaldığımız hostel güzel. Otobüs garına da çok yakın.
Bu ispanya yazılarında pek çok kez gündeme geleceği üzere; İspanyaya gidecekseniz şu kurala mutlaka uymalısınız.
1 nolu kural: İspanyaya gitmeden önce herşeyi rezerve etmelisiniz.
Çünkü gideceğiniz ülke dünyanın en çok turist çeken ülkesi ve rezervasyonsuz hiçbiryere "ben geldim" diyip girme şansınız yok. Hatta parklara bile.
     İlk adım ver elini sagra de famiglia. Mübarek, inşaatı 137 yıldır sürüyor. Gaudi inşaat sırasında karşıdan karşıya geçerken trafik kazasında ölüyor ve kilise yarım kalıyor. O gün bugün mimarın tarzını çözmeye çalışarak kendileri inşa etmeye çalışıyorlar. İçeri girmek mümkün değil.  Aylar öncesinden bilet almalısınız. Güzel bir yapı. Ben 2014 de ilk geldiğimde ki gibi buldum. Sanki yeni bir şey eklenmemiş gibi.


Sagra de Famiglia'nın önüde

 Park güell'e gidiyoruz e burası baya bi güzeldi içinde gezmek insana huzur veriyor. Aslında ispanyada olmanın verdiği bi güzellik var. Şehir çok güzel inşa edilmiş. Geniş caddeler, heryer park. eğlence ve çılgınlıklar hiç bitmiyor. Eski arap mimarisi hala mevcut. Casinoların önünde bile kuyruk var. Yani kumarhane kuyruğunu da ben ilk kez gördüm. Bi akşam Pacha gece kulübüne gidelim dedik. Biletleri ertesi akşama aldık. Gittik, benim sandaletler sorun oldu; böyle giremezsin diyorlar. Bitek o akşam tadımız kaçtı. Gaudinin eserlerinin sergilendiği park içinde ayrı bir bölüm var. Ertesi gün akşam saat 8'e bilet bulduk. Düşünün parka girmek için ertesi gün akşamına bilet buluyorsunuz. O derece kalabalık. Bence o kısma para vermeye değmez. İçerde çok da görülmesi gereken bir şey yok. 




     Çarpıcı olan başka birşey daha var. Barcelona da kızlar çoğunlukla iç çamaşırı giymiyorlar. Açtırmayın ağzımı. Detayları anlatmayayım. Bir de ispanyollar çok içiyor, almanlar kadar olmasada. Barcelonanın meşhur La Rambla caddesinden bir Küba romu aldım. La Rambla her zaman ki gibi tıka basa dolu.

La Rambla

     Biz sabah erken kalıyoruz, ayaklarımız ağrıyıncaya kadar geziyor, sonra hostele gelip yemek yiyor, sonra gece tekrar çıkıyoruz. Barcelona'da bu ara başka gelişmeler de oluyor. 2014 te ben gittiğimde her yer katalan bayrakları ve "Bağımsızlık istiyoruz" afişleriyle doluydu. Sonra bunlar referandum yaptı. Polis bastı sandıkları dağıttı, herkesi tutukladı. Politik liderler kaçtı ve hapsedildi. Katalonyanın özerkliği kaldırıldı. Lokal ohal var gibiydi bu gidişte. Bayraklar ve afişler inmişti ama insanlar cumhuriyet meydanında eylem yapmaya devam ediyorlardı. Ablacım ispanya gayet güzel bir ülke, daha ne istiyorsunuz. Allahtan belanızı mı?
Metro ağı oldukça yaygın, bu sayede şehri hızlı gezebilirsiniz. Şehirlerarası ulaşım için tren pahalı bir opsiyon. Onun yerine Alsa otobüs firmasıyla gidebilirsiniz.
Hostellerde kahvaltılar vasat olur. Benim hatun bi hazırlıyor. Millet bize bakıyor. Bu ne lüx diye. Sevgiliyle gezmenin güzel yönleri.
Deniz kenarında vakit geçirmek de mutlaka yapılması gerekenlerden biri. Tüm bir günü sahilde geçirdik. Denizi bir kızıldeniz değil ama temiz. Sahilde öyle. Tertemiz ve kimse size şezlong kiralama baskısı yapmıyor.
Gezi planı gereği 4 gün barcelonada kaldıktan, güneye Granada ve Valencia'ya gidicez. Hesapta El Hamra sarayını gezip, La Tomatina festivaline katılmak var.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Ermenistan: Yakınsak ta, Uzağız

           Ermenistan gezisinin üstünden hayli zaman geçmesine rağmen bu yazıyı daha yeni yazıyorum. Ermenistana giderken biraz İrana gider gibi oldum. Başıma bişey gelirmi sorusu akılda yer ediyor. Moskovadayım sipariş verirken İstanbullu olduğumu öğrenen garson "Ben ermeniyim" demesin mi? Haydaa ne alaka filan olmuştum. İtalyada da başıma geldi, benim orda ki danışman "Biliyormusun ben Vanlıyım,ermeniyim" dedi. Ailesi kaçıp italyaya gelmiş zamanında. Böyle 2 tane tatsız anım var. Neyse.  Atlasjet in burdan erivana direkt uçuşu var. Ocak ayında atlayıp gittim. Varışta vize alabiliyorsunuz. O zaman 21 günlük vize 8 dolar gibi bişeydi. Yalnız uçuş gece. Sabahı bekler hostele giderim derken, havaalanında taksicinin biri yakama yapıştı. Burda niye bekliyorsun, açık restoran var seni oraya götüriyim, orda yemek yer sıcakta beklersin. “Don’t worry, we are good people” diyip duruyor. Neyse atladım gittik. Şık bir restoran. Kahvaltı söyledim. Baktım adam benden son

Sevgiliyle İspanya - Valensiya

       Bu sene çok ara verdim yazmaya, hatta bazı ülkeler hakkında daha tek kelime karalamadım. Granadadan sonra rotamızı valensiyaya çevirdik. Hesapta La Tomatina yani domates festivaline katılmak var. Bu festival her yıl ağustos ayında yapılıyor. Bunol kasabası valensiyaya yakın ordan gidicez diye buraya geldik. Granadadan Valensiyaya otobüs yolculuğu zor geçti, ispanya düşündüğümden daha büyükmüş. Granada otogarda türk baklavası satıyorlar. Aldık. Ama bizimkinin yanından geçemez. Hep derim bazı lezzetler ait olduğu topraklarda güzel diye. Vardık hostele yerleştik. Sabaha festival var bizde hal kalmamış. O kadar dolana dolana tabi. Baya düşündüm, posamız çıkmış vaziyette olduğu düşündüğümden daha pahalı çıktığı için festivale katılmamaya karar verdim. İleri ki bir tarihe kalsın dedim. Hostelde festival biletleri satılıyor. Bunolde sabah saatlerinde kamyonlar domatesleri meydana yığıyor, millet başlıyor domates savaşlarına. Aynı günün akşamı da festival partisi oluyor. Dedik ertesi gü

2023 Yılının Muhasebesi

     2023 Yılında 2'si yeni olmak üzere 3 ülkeye gittim. Yurtiçinde ise şuana değin gitmediğim hiçbir ile gitmedim. Gittiğim ülkeler: Birleşik Arap emirlikleri, Danimarka ve İsveç. İlkinde ocak ayında Dubai'ye gittim. Pek heves ettiğimden değil. Özellikle bayanlarda bu Dubai'ye gitmek bir prestij meselesi olarak görülüyor. Bunlar yanlış şeyler. Ülkede adım başı gökdelen var ve göçmen dolu. Her yerden gelmişler. İngilizler, Ruslar, Hintliler ve diğer milletler. Hani neredeyse ülkede Arap kalmamış desem yeridir. Kaldığım pansiyonun işletmecisi bile Ugandalıydı. Temiz bir ülke. Ve düşünüldüğünün aksine Dubai oldukça ucuz bir yer. Hayat kalitesi Türkiye'den daha iyi. Bizim binemediğimiz arabalara binebiliyorlar mesela.    2. olarak haziranda Danimarka'ya gittim. Ülkeye girişte sıkıntı çıkarıyorlar Türklere. İstemedikleri her hallerinden belli. Bir refah ülkesi. Ben Danimarka'yı çok sevdim. Nüfus az, yatay mimari ve bol yeşil alan var. Çok rahatlar. Baltık denizinde