Ana içeriğe atla

Kayıtlar

2017 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

KUDÜS

                                         Mevzuları bir de benden dinleyin istedim. Ballı detaylı anlatayım. İşler aslında düşündüğünüzden daha karışık. Bu yazıda israil'in kuruluşundan sonrasını ele alıcam. İsrail'in kurulmasını sağlayan Balfour deklarasyonudur. İngilizler "ne haliniz varsa görün" diyerek bölgeden çekilir. Sonunda 1948 yılında israil kurulur. David ben Gurion kuruluşu ilan eder ve ilk başbakan olur. Bu arada kendisi ateisttir onu da belirtmiş olayım.  - İsrail kurulur kurulmasına ama en az 800.000 filistinli arap yersiz yurtsuz kalır. O gün bugündür bu insanlar lübnan, ürdün, suriye, ırak gibi ülkelerde mülteci olarak yaşıyorlar ve bunlara vatandaşlık verilmiyor. Gettolara sıkışmış durumdalar. Bugünde asıl sorunlardan biri sağlanacak bir politik çözüm sonucu bu insanların geri dönüp dönemeyeceğidir. İsrail bunları kabul etmiyor.  - Bu olayların akabinde FKÖ kurulur ve yöneticilerinin çoğu hristiyan araplardır. O gün bugündür vurd

Afrikayı Adımlarken-1

İlk uzun destinasyon gezimi yapmaya ve bunu Güney Afrikaya yapmaya karar verdim. Dubai aktarmalı uçtum. 21 saat filan sürdü. Yıpratıcıydı.  Derken Cape Town'a indim. Türkiye'nin bir ucu asya diğer ucu avrupada yani her iki kültürede aşinayız biz, ama afrika tümüyle farklı bir kültür.      Güney afrikanın para birimi rand. Ülkeye normal pasaportla giriş vizesiz, 1 ay kalabilirsiniz. Havaalanından taksiyle şehir merkezine gidiliyor. Ben 220 rand verdim fazlasını vermeyin. Şehir merkezine giden yolda çok güzel doğa manzarası ve sacdan yapılmış derme çatma gecekondulara rastlıyorsunuz. Fukaralık hemen belli oluyor. Hostel fiyatlarıda uygun. Ama çok dolu oluyor. Bizde kışken orda yaz olduğu için insanlar tam anlamıyla akın ediyorlar cape town'a. Özellikle almanlar. Hostele yerleştim. Dinlendim filan. Ardından çıktım gezmeye. Meşhur Long Street caddesine çıktım. Çok fazla dilenci var ve çok ısrarcılar. O yüzden yanınızda sürekli bozuk olsun. Bazıları da para

Mısır Yazıları- Toplumsal Durum

Berbat, tek kelimeyle berbat. Madde madde gidelim. - İlk iki geceyi 4 yıldızlı tatil köyümüzde kalıp bu fanustan çıkınca mısırdan manzaralar başladı. Şarm el şeyh'ten Kahireye gidiyoruz. Kahire girişte gişeler var. Tam 2 saat 15 dk gişelerde trafik bekledik. 20 milyonluk kentin girişine bir hgs,ogs bile yapmamışlar. Dikkat ettim otobüsteki hiçbir mısırlı bu duruma tek laf etmedi. Öfkelenmedi bile. 3. dünya ülkesi olmayı öyle kanıksamışlar ki. - Mısır'ın genelinde binaların çoğunun dış sıvası yok. Sıva yapınca bir tür ek vergi geliyormuş sanırım. Alabildiğine tuğla görüntüsü. - Her yer yıkık dökük. İnsanlar mezarlıklarda yaşıyorlar. - Her yer pislik içinde. İnsanlar da temizliklerine dikkat etmiyor. Pisler kısacası. Oysa ki temizliğin zengin ya da fakir olmakla bir ilgisi yok. -Belediyecilik yok seviyede. Çöpler dahi toplanmıyor. Belediye otobüsleri tarihten kalma.  - Trafik tam bir keşmekeş. Adeta araçların kendine yol açmaya çalıştıkları bir s

Mısır Yazıları- İskenderiye

İskenderiye      Mısır'ın sahil kenti iskenderiye. Büyük iskenderin kurduğu iskenderiyelerden biri.  Kahireden 3 saat  uzaklıkta. Başka bi havası var. Serin serin esiyor. Çok güzel bir yerleşim yeri. Ne var ki böyle bir yer arapların olunca manzara biraz değişiyior. Tarihi bir kent. Yeni binaya rastlamak nerdeyse mümkün değil. Bu durum şehre apayrı bir hava katıyor. Sahil boyu saatlerce yürüyebileceğiniz bir şehir düşünün. Bir ucunda kayıtbay kalesi var, ortasında iskenderiye kütüphanesi, sonunun nerde bittiğini ise bende bilmiyorum. Güneş burda bir başka batıyor adeta İskenderiyede gün batımı Büyük İskenderle ben      Baştan söyliyim deniz var diye fazla ümitlenmeyin. Kumsal yok. Hep taşlık. Araplar denizi mahvetmişler ne yazık ki. İmkanı olan tekneyle açılıp açıkta denize giriyor. Dediğim gibi arapların eline düşmekle şehre yazık olmuş. Denize girilebilecek koylar çoğunlukla ücretli. Millet üst başıyla denize giriyor. Yahu ne görgüsüzlük. Ma

Mısır Yazıları- Kahire 3.gün

Eski Kahire      Böyle her gittiğim şehirde eskişehir diye bir bölge oluyor. Bi bizim memlekette yok herhalde. Kahirenin neresi yeni? O da ayrı konu. 3. gün Meşhur bir kilise (ismini unuttum),citadel denen cami bir de Han el Halil bölgesine gidicez. Ama önce önce Nil nehri kenarında bi gündüz gezmesi yapıyoruz. Kahire 20 milyonluk bir şehir. Trafik bir keşmekeş. Yollar herkesin kendine yol açmak için korna çalıp, manevra yaparak mücadele ettiği bir yer. Nil nehri Tahrir meydanının hemen biraz ilerisi, kime sorsanız gösterir. Etrafı oldukça pis. Fayton durakları, tekneler, halk, casinolar filan buralarda. Yanlız temiz tutmuyorlar. At pisliği kokusunu genzinize çeke çeke yürüyorsunuz. O denli pis ki yaptıkları nispeten temiz ufak bir parka bile giriş ücretli.  Nil Nehri Kıyısı      Neyse efendim atladık,kiliseye geldik. Mısır da kiliseler tertemiz,camiler pislik içinde çoğunlukla. Mısır'ın yerlileri aslında kıptiler,araplar sonradan geliyorlar. Bu kıptiler

Mısır Yazıları- Kahire 2. Gün

Piramitler      Efendim beklenen an gelmiş şimdi, piramitlere gidicez. Sabahtan yine tahrir meydanına geldik. Muhammed abinin dükkanına geçtik. Yol tarifimizi aldık, düştük yola. Bilginiz olsun detay veriyim. Piramitlere giden otobüs tahrir meydanının müze tarafından kalkar. 900 nolu otobüs. Haram bölgesine gidicem diyin gösterirler. Yani o otobüs durağı neydi öyle. Bizim 90'lı yılların topkapısı, daha da beteri. Pislik içinde anlatamam. Belediye otobüsleri aşırı eski, halk aşırı dindar. Şöför fren yapsa içeriden Allah, Allah sesleri yükseliyor. Atlamadan geçemeyeceğim. Yolda kahire Üniversitesi, Tıp Fakültesi hastanesinden geçtik. Kendi kendime: Lan insan buraya sağlam girse hasta çıkar demiştim.      Yol 1 saate yakın sürdü. İndik. Piramitler otobüs durağından görünüyor. Hemen başımıza üşüştüler. Oralarda bekliyorlar. Daha 20 km var filan diye muhabbet çekiyorlar. Maksat tur satmak. Kanmayın diycem ama bizde kandık. Daha doğrusu napıcağını bilmiyor olmanın verdiği bir

Mısır Yazıları- Kahire 1.Gün

     Binbir badireden sonra Kahireye vardık gece 2 filan. Neden gece 2 ? Bundan bahsedicem yani Mısır'ın içinde bulunduğu toplumsal durum ayrı bir yazı konusu olucak. Anlatıcak çok şey var. O yüzden bunu sona saklıyorum.      Otobüs bizi Tahrir meydanına yakın biryerde bıraktı. Taksi tuttuk. Taksici benden türk lirası almak istedi. İlk kez bir ülkede bizim paramızın istendiğini gördüm. Fazla para vermeyin, her şey için geçerli bu. 20 pounddan taksi açtırın mesela. Söylenen rakamın 4'te 1'ini teklif edin. Genelde işe yarıyor bu yöntem.     Neyse hostele yerleştik, ölü gibiyiz. Nasıl uyuduk bilmiyoruz. Ertesi sabah kalktık; kafamda planlamışım. Öğleye kadar kahire müzesini gezeriz ordan piramitlere gideriz diye ama her zamanki gibi evdeki hesap çarşıya uymadı. Kahire müzesi öyle geniş ki gezmek tüm gününüzü alıyor. Müze şu olayların olduğu ünlü Tahrir meydanında. Yürü yürü geldik tahrir meydanına. Arap baharı esnasında tüm o olaylar burda dönmüş. Ha işe yaramış mı