Gezen Hoca Seyahat Bloğu

     Geçen kurban bayramında israil'e gittim. Gitmesine gittim,ama gidene kadar da akla karayı seçtim. 10 gün kaldım. Memlekette lanetlenen,yuhalanan o yahudileri kendim gördüm ülkelerinde.Bir kaç yazı halinde paylaşıcam; Bu giriş yazısı olsun. israil'e giriş ve çıkış'ı genel hatlarıyla anlatıyım.Sonra ki yazılarda israille ilgili öğrendiklerime geçicem.      Herşeyden önce şunu söylemeliyim ki israil'de güvenlik algısı çok yüksek.Türkiyeye vize uyguluyor ama pek prosedürü yok, ayrıca vize de ücretsiz.Sanırım insanlar israil'e gitsinler de önyargıları kırılsın diye ücret almıyorlar bizden.Ama insanı canından bezdiriyorlar. Güvenlik olayı konsolosluktan başlıyor;vizeye başvurmaya gittiniz ya.Aşağıda başlıyorlar:Niye geldin; Niye israile gideceksin; Neden başka bir ülke değil de israil? (sanane ulan,keyfimin kahyasımısın?); Buraya kimle geldin (ben yetişkinim); Neyle geldin? (metroyla).sorularına muhatap olduktan sonra, sizi bir görevliyle birlikte asansöre

     Bu yazı diğer gezi yazılarından farklı bir yazı olucak. Şurda şu var, burda bu var türü bir yazı değil. Yazımızın konusu Nüdizm yani çıplaklık; o yüzden rahatsız olan varsa makalenin geri kalanını okumaması rica/tavsiye olunur.      Avrupa sadece doğal güzelliklerden, etkileyici sanat eserlerinden,gece hayatından ibaret biyer değil. Çok özgür.Hatta geçen seneydi sanırım belediye başkanının biri ,Avrupada ki özgürlüklerden rahatsız olan varsa, bavulunu toplayıp s.tirip gitsin" dedi. İşte bu özgürlüklerden, rahatlıklardan biri de tümüyle çıplak kalabilmek ve bunun yaşanabileceği mekanlar. Çoğumuz yaz gelince bikiniyi,şortu,mayoyu giyip kendimizi deniz kenarına atmayı düşünürüz. O sıcaklarda yapılacak en iyi şeydir. Avrupaya ilk gidişimden önce burdan bir hocam "Boşuna umutlanma.İtalya koyu katolik,kızları üstsüz denize sokmuyorlar" demişti. Sonra yaz geldi,sahildeyim; bu lafı aklıma geldi "Yanıldığınız çok açık hocam" dedim kendime.

                                         2016 yılı benim için seyahat açısından verimli geçti. İlkin şubat ayında Lübnan'la başladım gezmeye,ardından haziran ayında avrupa yolcusuydum yeniden; italyayla başlayan gezime, sırasıyla Portekiz, Fransa, Malta, San Marino ve Almanyayla devam ettim. Eylülde, kurban bayramında ise İsrail ve Filistin yolcusuydum.   Gittiğim Yeni Şehirler Lübnan- Beyrut İtalya- Bologna, Rimini Portekiz- Porto, Lizbon Fransa- Marsilya Malta- Valetta San Marino- San Marino Almanya- Münih İsrail- Tel Aviv, Kudüs, Nasıra, Hayfa Filistin- Bethlehem Umarım 2017'de en az bu kadar verimli geçer...

    Bu konuya neresinden başlıyım bilmiyorum; iyisi mi bandı başa saralım.Hayatımda ilk kez yurtdışına çıkmışım Torino-İtalyadayım.Yaşadığın dünyayı tanı diye bi laf vardır ya hani.Etrafıma bakıyorum öyle.Ben nereye geldim tarzında.Girdiğim çıktığım sokağa bakıyorum,yolumu kaybetmiyim diye.Bi süre sonra italyada venedik dışında biyerde yolunuzu kaybetmenizin çok da mümkün olmadığını anladım.    Kültürel farklılıları görmeye başladım filan; baktım iki tane hatun duvara yaslanmış öpüşüyolar.Ufo görmüş masum köylü gibi durup onları izlemiştim.Açtım yemek yedim,şehir meydanına,üniversiteye gittim derken o gün bitti.Kaldığım pansiyonda oda arkadaşım isviçreli buarada.O da ayrı bi manyak.Yüksek lisans yapıyor güya.Bir dönem isviçrede,bir dönem italyada,bir dönemde fransada.Olaya bak.    Okuldaki insanlarla tanıştım filan ama; 2. günün akşamına gözlerim bi türk aramaya başladı. Kendimi yanlız hissetmeye başladım. Sonraki 2-3 gün resmen yere tüküren birini arıyorum. İlyas s

“Avni oğlum, Tahir’in torunu! Doğruca Demavend Dağı’na giden yolu tut. Rey’e ulaşınca Şahrud Irmağı’na giden yolu sor. Irmağın kaynağı sarp bir vadide bulunmaktadır; oraya çık. Büyük bir kale göreceksin. Bu yerin ismi Alamut kalesidir, yani ‘kartal yuvası.’…” Benim irana asıl gidiş sebebim Alamut kalesine gitmekti.Bileti aldım,milletin "aaaa irana gidilir mi?,başka yer bulamadınmı" triplerini çektim,rezervasyonları yapamadım ve yola çıktım.Rezervasyon yapamıyorum çünkü iran dünyaya entegre değil.Hele hostelde kalacaksanız hiç değil.Gitmeden ancak tahranda kalacağım yeri ayarlayabildim.Tahranda bikaç gün kaldıktan sonra esas yola çıkma zamanı geldi.Rotaya göre kazvine gidicem ordan alamut'a.Kendimce sabah tahrandan biner öğlen kazvinde iner,Kaleye gider gelir,aynı günün akşamına da tahrana geri dönerim diyordum; ama ne yazık ki öyle olmadı.Ben şehre yakın biyerde sanıyorum.İranı da küçümsemiş yüzölçümünün de türkiyenin iki katı olduğunu unutmuşum. Sabah tahran

Şimdi indiniz.Tahran imam humeyni havaalanındayız.Havaalanı bizim istanbuldakilere göre küçük kalıyor.Konfor bakımından da eşdeğer değil.Board'a bakarsanız seferlerin yarısının istanbula olduğunu göreceksiniz.Havaalanında bazen kontrol olabiliyor.İrana girişte vize zaten yok.Pasaport kontrolden kolayca geçiyoruz.Gelelim şehir merkezine ulaşıma.Metro yok.Otobüs olduğunu duymuştum ama ben görmedim.Opsiyonunuz taksi gibi sadece.Eğer daha önceden gittiyseniz; yani gideceğiniz yeri biliyorsanız şehir merkezine kadar bukadar taksi ücreti vermenize gerek yok.En yakın metro istasyonuna gider ordan metroyla devam edersiniz..Yok benim gibi ilk kez gidiyorsanız bu durumda gideceğiniz yere kadar taksiyle gitmeniz en doğrusu.Şehir merkezine yaklaşık 40 dk mesafede havaalanı.Ben Aralık 2015'te gittim.O zaman taksi 65000 tümendi (650000 Riyal).Birini bulabilirseniz onunla da paylaşabilirsiniz taksiyi ucuza gelir.İranda zaten bu taksi paylaşma çok yaygın birşey.Havaalanında döviz bürosu var.

2015 yılı benim için seyahat açısından çok verimli geçmedi.İtalyadan döndükten sonra uzun bir ara verip ardından Rusya ile başladım mayıs ayında,sonra ağustosta Karadağa gittim,ve son olarak Aralık ayında İran yolcusuydum. Gittiğim Şehirler ise Rusya- Moskova Karadağ- Podgorica,Ulcinj,Ada Bojana,Budva İran- Tahran,Kazvin,Alamut Kalesi,İsfahan,Yezd Şeklinde. 2016 yılının daha verimli geçmesini umuyorum.

İtalyada kaldığım 9 aylık dönemde bir hayli şehre gittim.Ama güney italya yani Romanın aşağısı hala duruyor.Kısmetse birgün oralara gitmeyide planlıyorum. Orda kaldığım süre boyunca gittiğim şehirler şöyle; Aradan 2 yıla yakın zaman geçtiği için çok net olarakda hatırlayamıyorum ama Torino,Milano,Cenova,Savona,Verona,Vicenza,Floransa,Venedik,Aosta,Como gölü,Garda gölü,Maggiore gölü,Pisa,SanRemo,Ventimiglia,Trieste,Portofino,Cinqueterre,Roma,Bologna,Rimini ve elbette Vatikan Niyette devam etmek var; Kısmeti bilemiycem...

Şimdi gelelim otobüs ve uçakla ulaşım konusuna.Çoğu avrupa ülkesinde bizdeki anlam ve büyüklükte otogarlar yoktur.Öyle esenler otogarı gibi biyer beklentiniz olmasın.Tren pahalı gelip ucuz uçak biletide bulamadığınızda otobüsle yolculuğu deneyebilirsiniz.Örneğin ben torino paris arasını otobüle gittim.50 euro verdim en ucuz opsiyon buydu.onların otobüs garı olarak kullandıkları yerler bir cadde üzerinde bilet satan birkaç barakadır.Otobüslerde yol kenarına yanaşır ordan binersiniz.Avrupa genelinde çalışan bazı otobüs firmaları vardır.Eurolines bunlardan biridir.http://www.eurolines.com/en/.Burda haftalık,15 günlük ve ya 1 aylık bir para veriyorsunuz ve bir destinasyona bir kez gitmek şartıyla bu süre içinde sınırsız dolaşabiliyorsunuz.Öğrenci için son derece ideal bir durum.Gene burda bir duraksayıp trenle ilgili yazmayı unuttuğum bir anektodu vereyim.Torino porta susa istasyonundan fransız trenleri kalkar.Seferlere SNCF nin sitesinden ulaşabilirsiniz.http://www.sncf.com/en/passenger

 Bu noktada duralım.ve daha fazla ileriye gitmeden bandı biraz geri sarıp şunu soralım.Turistik amaçlı schengen vizesi nasıl alınır? Turist olarak italyaya gitmek istiyorsanız ve normal yani bordo pasaporta sahipsiniz vize almalısınız.Yeşil,Gri ve Diplomatik pasaport sahibi olanlar 180 gün içinde 90 günden fazla kalmamak şartıyla vizesiz gidebilirler.Bu pasaportları alabilmeniz içinde devlet çalışanı olmanız gerekiyor.Gri pasaport bazı durumlarda devlet çalışanı olmayan kişilerede verilebiliyor.bu pasaport görev pasaportudur ve ordaki katılımınızın süresine göre verilir. Dönelim asıl konumuz olan bordo pasaporta schengen vizesi alınması meselesine. -Esas mesele sizin sunduğunuz belgelerin ve profilinizin sizin bir göçmen olmadığınıza,ülkenize geri döneceğinize o insanların inanması meselesidir. -Pasaportunuzun bitim tarihine 6 aydan fazla kalmış olması gerekiyor -Seyahat sağlık sigortası yaptırmanız lazım.Kabaca avrupa alanı için yıllık 100-150 lira civarıdır bu. -Yanınızda iki

İtalyaya nasıl,neyle gidilir? Ben 9 ay sürecek macerama torinoya ayak basarak başlamıştım.Türkiyeden pekçok havayolu italyada değişik destinasyonlara uçuyor.Ben THY ile gitmiştim.İtalyanlarda türkiyeye yolculuklarında THY'yi tercih ediyor.Alitalia ilede gidebilirsiniz.Pegasus daha ucuz bir seçenek olabilir.Kabaca 2 buçuk saat çekiyor Atatürk havaalanından torino.Tabi pasaport kuyruğuna giriyorsunuz.Türkiyeden geldiğiniz için kimsin,niye geldin vs ahret sorul arı başlıyor.O yüzden gidiş sebebinize ilişkin belgelerin yanınızda olması şart.Kısacası uçağa binmeniz ile pasaport kontrolünden geçip italyan topraklarına ayak basmanız arasında enaz 3.5 saat olucaktır.Unutmayınki vize almış olmanız ülkeye giriş yapabileceğiniz anlamına gelmiyor.Bu yüzden istendiğinde gerekli belgeleri göstermelisiniz. Pasaport kontrolünü geçtiniz.Şimdi nolucak? Meraklanmayın italyada Venedik hariç hiç bir yerde kaybolmazsınız.İtalyada km2 başına nüfus türkiyeye oranla daha fazla olmasına rağmen tek bir şeh

İran seyahatime dair notları yazma vakti geldi de geçiyor bile sanırım.Daha fazla arayı soğutmadan yazayım istedim.Önce iran dışardan nasıl görünüyor insanlara; ve gerçekte nasıl, onu karşılaştırarak başlamak istiyorum.Ben irana gitmeye karar verdiğimde millet bana: "manyakmısın,kafayımı yedin,git git mollalarla kanki olursunuz" falan filan bisürü şey söyledi;hatta bi arkadaşımın irana gideceğimi duyunca gözleri dehşetle fal taşı gibi açılmıştı.Korkuyor insanla r.Bu korkularının temel sebebi iranda şeriat olması ve dışa kapalı bir ülke olması.Bu korku bi ölçüde benim de üstüme sinmişti açıkçası.Öyle daha önce giden bir gezgine sormuştum, "devrim muhafızları heryerde,kaşınmazsan bişey olmaz" demişti bana.Öncelikle şunu belirtmeliyim ki,bu korkular evhamlar tümüyle yersiz arkadaşlar;iran türkiyeden çok daha güvenli bir yer.Halk oldukça rahat şekilde hareket edebiliyor.Kadınlar mecburi şekilde "hicab" denilen biçime göre örtünmek durumundalar.Yani bayans