Ana içeriğe atla

Mısır Yazıları- Sina Dağı Tırmanışı






Tevrat; Yaratılış 3: Ve Tanrı ışık olsun dedi...

Sina dağı nedir? ; oraya niye tırmanıyoruz önce onu anlatıyım.
Sina dağı mitolojide Musa peygamberin tanrıyla görüştüğü, on emri içeren tabletleri aldığı yer olarak biliniyor.
İnsanlar hem bu mekanı görmek hemde bu dağdan güneşin doğuşunu izlemek için tırmanıyorlar.
Ben daha önce İran'da alamut kalesine tırmandım ama beterin beteri varmış diyip devam ediyim.

     Şarm el Şeyh'te geçirdiğimiz 2 gecenin ardından bu fanustan çıkıp gerçek mısırla tanışma vakti artık gelmişti. 3. gece sina dağı turuna katılmak için atladık minibüse. Minibüs batılı turistle dolu. Adamların dediğine göre 2,5 saat minibüsle gidip sonra bir 2,5 saatte tırmanıcakmışız.Daha gitmeden 3. dünya ülkelerindeki tecrübelerime dayanarak bu 2,5 saatlik tırmanış süresinin enaz 4 saat olacağını adımı bildiğim gibi biliyorum. Size ders olsun,bu tür ülkelerde bir yola şu kadar saat çekiyor diyorlarsa bilin ki x2'dir. Gece tırmanışı yapıcaz, çünkü zaten mısır sıcağında o dağa gündüz tırmanmak imkansız.

    Yol üzeri kontrol noktalarıyla dolu. Git Allah git. Neyse sonunda dağın eteğine vardık. Minibüsteki rehber kafileyi topladı ve bedevi bir rehbere teslim etti bizi. Yanınızda bedevi bir rehber olmadan tırmanış yapmak yasak.Tekrar kontrol noktasına girdik,üst baş çanta araması derken düştük yola. Kafileyle tırmanıyoruz o gece karanlığında,ay ışığında. Elimize bir de fener vermişler. Yürüdük ve sonunda ilk etap olan St Catherine manastırına vardık. Bu manastır hristiyanların mısırdaki ilk kilisesi olarak biliniyor ve ayrı bir yazı konusu olucak. Aramit denen keşişler burda kalıyor.
     Tırman babam tırman kafileden kadının biri pes etti. Ve deveye bindi. Bu da kafileyi böldü. Ben en arkada kaldım. Sevgilim önden gidiyor. Adamlar her iki kilometrede bir dinlenme istasyonu yapmışlar. Birer de bakkal açmış bedeviler. Adamlar hiç okula gitmemiş ama çok akıcı ingilizce ve rusça konuşuyorlar. Ben tükendim dediğim de rehber yolu yarıladık dedi. 2,5 saattir yürüyoruz hala ufukta bişey yok. 1 saat daha yürüdükten sonra bu sefer merdiven tırmanmaya başlıycaksınız dediler. O daha beter. Kafilede 50'li yaşlarda bir alman var. Rehber dönüp geldi herif geride kaldı,düşüp öldü filan sanıyoruz. Meğer hepimizi geçip gitmiş. Tepeden bize sesleniyor. Bir ara ben patikayı şaşırdım, yolumu kaybeder gibi oldum. Neyse ki bir bedeviye rastladım. Herif gece karanlığında beyaz entari içinde parlıyor,upuzun bişey. Bana da vahiy gelicek filan sandım :-)
    Bu sefer merdivenleri tırmanmaya başladım ama öyle bildiğimiz merdiven değil basamaklar hayli yüksek.Dengenizi bi kaybetseniz bitti,cesediniz bulunmaz. Bu arada gün ışımaya başlamış güneşin batışını yakalamak istiyorum.
    Toplam 5 saatin sonunda dağın tepesine vardığımda; ruhumu teslim eder vaziyette bir kayanın üstüne yığıldım. Bedevi çadırına geçip çay filan içtik. Ve güneş doğmaya başladı. Allahım nasıl bir manzara. Müthiş. Onlarca kare fotoğraf çekildik.

Sina dağının tepesinden gün doğumu

    Neyse Bedevilerle sohbet muhabbet filan.Hayatımda ilk kez bedevileri bu tırmanış esnasında gördüm. Neşeli insanlar. Dünya batsa umrumuz da değil modundalar.Kabile halinde yaşıyorlarmış. Şeyhleri varmış. Bu dağdaki tüm dükkanları onlar işletiyorlar. Dükkanlarda 2 haftalık sırayla kalıyorlar.Orda yatıp kalkıyorlar.Tüm mısırda olduğu gibi onlarda çok pisler. Bedevi çadırlarında farklı ülkelerin bayrakları asılı. Gelen turistler beraberinde getirip asıyormuş. Bilseydim bende bizim bayrağımızı götürürdüm.

Sina dağı bedevileri 
Bedevi çadırında

Neyse vakit geldi, inmeye başladık. İnişte enaz çıkış kadar zahmetliydi. O sıcakta iniyorsun. Çıkış 5 iniş 3,5 saat sürdü. Bir parmak ve dizimi sakatladım. Ve sonunda St. Catherine manastırına vardım.

İniş yolu üzerinde bir mola yeri

Yani anlamadığım şey tanrı musayla konuşmak için niye bu dağın tepesini tercih etmiş? Düz ovada olmuyor mu bu iş arkadaş. Bizim arkadaşın birine söyledim bunu "orda daha iyi çekiyor demek ki" diyor. Cep telefonu mu lan bu.
Böyle bir deneyim herkese nasip olmaz, ama tanrı bana da peygamberlik vermedikten sonra bir daha oraya çıkmam kardeşim.

Yorumlar

  1. Harika bir yazı olmuş sevgilimm tekrar yaşattın bana tırmanışı. Her anı güzeldi gerçektende😘😘

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

Ermenistan: Yakınsak ta, Uzağız

           Ermenistan gezisinin üstünden hayli zaman geçmesine rağmen bu yazıyı daha yeni yazıyorum. Ermenistana giderken biraz İrana gider gibi oldum. Başıma bişey gelirmi sorusu akılda yer ediyor. Moskovadayım sipariş verirken İstanbullu olduğumu öğrenen garson "Ben ermeniyim" demesin mi? Haydaa ne alaka filan olmuştum. İtalyada da başıma geldi, benim orda ki danışman "Biliyormusun ben Vanlıyım,ermeniyim" dedi. Ailesi kaçıp italyaya gelmiş zamanında. Böyle 2 tane tatsız anım var. Neyse.  Atlasjet in burdan erivana direkt uçuşu var. Ocak ayında atlayıp gittim. Varışta vize alabiliyorsunuz. O zaman 21 günlük vize 8 dolar gibi bişeydi. Yalnız uçuş gece. Sabahı bekler hostele giderim derken, havaalanında taksicinin biri yakama yapıştı. Burda niye bekliyorsun, açık restoran var seni oraya götüriyim, orda yemek yer sıcakta beklersin. “Don’t worry, we are good people” diyip duruyor. Neyse atladım gittik. Şık bir restoran. Kahvaltı söyledim. Baktım adam benden son

Sevgiliyle İspanya - Valensiya

       Bu sene çok ara verdim yazmaya, hatta bazı ülkeler hakkında daha tek kelime karalamadım. Granadadan sonra rotamızı valensiyaya çevirdik. Hesapta La Tomatina yani domates festivaline katılmak var. Bu festival her yıl ağustos ayında yapılıyor. Bunol kasabası valensiyaya yakın ordan gidicez diye buraya geldik. Granadadan Valensiyaya otobüs yolculuğu zor geçti, ispanya düşündüğümden daha büyükmüş. Granada otogarda türk baklavası satıyorlar. Aldık. Ama bizimkinin yanından geçemez. Hep derim bazı lezzetler ait olduğu topraklarda güzel diye. Vardık hostele yerleştik. Sabaha festival var bizde hal kalmamış. O kadar dolana dolana tabi. Baya düşündüm, posamız çıkmış vaziyette olduğu düşündüğümden daha pahalı çıktığı için festivale katılmamaya karar verdim. İleri ki bir tarihe kalsın dedim. Hostelde festival biletleri satılıyor. Bunolde sabah saatlerinde kamyonlar domatesleri meydana yığıyor, millet başlıyor domates savaşlarına. Aynı günün akşamı da festival partisi oluyor. Dedik ertesi gü

2023 Yılının Muhasebesi

     2023 Yılında 2'si yeni olmak üzere 3 ülkeye gittim. Yurtiçinde ise şuana değin gitmediğim hiçbir ile gitmedim. Gittiğim ülkeler: Birleşik Arap emirlikleri, Danimarka ve İsveç. İlkinde ocak ayında Dubai'ye gittim. Pek heves ettiğimden değil. Özellikle bayanlarda bu Dubai'ye gitmek bir prestij meselesi olarak görülüyor. Bunlar yanlış şeyler. Ülkede adım başı gökdelen var ve göçmen dolu. Her yerden gelmişler. İngilizler, Ruslar, Hintliler ve diğer milletler. Hani neredeyse ülkede Arap kalmamış desem yeridir. Kaldığım pansiyonun işletmecisi bile Ugandalıydı. Temiz bir ülke. Ve düşünüldüğünün aksine Dubai oldukça ucuz bir yer. Hayat kalitesi Türkiye'den daha iyi. Bizim binemediğimiz arabalara binebiliyorlar mesela.    2. olarak haziranda Danimarka'ya gittim. Ülkeye girişte sıkıntı çıkarıyorlar Türklere. İstemedikleri her hallerinden belli. Bir refah ülkesi. Ben Danimarka'yı çok sevdim. Nüfus az, yatay mimari ve bol yeşil alan var. Çok rahatlar. Baltık denizinde